hello curious,

come and share my little secrets
come and wake up in my dreams
imagine me naked
obey my rules
destroy your thoughts
be invisible
swim in my sea
be my belongings
but do not belong to me!

16 Aralık 2009 Çarşamba

yabanci

Uzun suredir telefonda konusuyorduk. Bir ay once telefon caldiginda ilk kez sesini duydum. Yanlis numara oldugunu anladigimda telefonu “onemli degil” cevabiyla kapattim. Ama tuhaf bir sekilde butun gece telefonda duydugum sesin kim oldugunu dusunmeden edemedim. Sonar tekrar aradi. Ve hicbirsey olmamis gibi bana gununun nasil gectigini anlatti. Sanki birbirimizi taniyormus gibi saatlerce konustuk. Ikimizde ismimizi soylemedik, sormadik. Gecelerce devam etti bu. Neredeyse her gece ayni saatte beni aradi. Bazi aksamlar sirf onun sesini duymak icin hoslandigim adamlari bile bulustugum yerlerde birakip eve gelmeye basladim. Bir kac hafta sonra bana fantazilerini anlatmaya basladi. Konusma daha da ilginclesmisti. Inanilmaz derecede tahrik edici bir ses tonu olan bu yabancinin daha “merhaba” demesiyle islaniyordum. Anlattigi hikayeler gercekmiydi bilmiyorum. Ama ben gercekmiscesine dinleyip sanki her hikayesinde ben de varmisim, birlikte oldugu kadin benmisim gibi heyecanlaniyordum. Bazi geceler aramadiginda sinirleniyordum. Kesin dun gece anlattigi surtukle bulustu ve su an onu beceriyor diye dusunup kiskaniyordum. Ama bunu ona asla belli etmiyordum. Ona ayak uydurmak icin cogu zaman kafamda kurguladigim seks hikayelerini anlatiyordum, nefes alip verisine gore hikayelerin dozunu degistiriyordum. Boylelikle nelerden daha cok zevk aldigini anlamaya baslamistim. Mesela kesinlikle ayak fetisi vardi. Oyle oldugunu soylemedi ama ne zaman “sonra ayaklarimi yaladi” desem daha hizli nefes aldigini farkediyordum, ya da “ayakkabilarimi cikarmami istedi” deyip cumleyi yarim biraktigimda hemen “lutfen devam et” diyordu. O kadar uzun suruyordu ki konusmalar, cogu zaman tuvalete girmem gerekiyordu, bir kac seferinde bunu ona soyledigimde fazlasiyla tahrik oldugunu hissettim, iserken onunla konusmaya devam etmemi istedigini anladim. Ruyalarimda bile sesini duymaya baslamistim, ama bir turlu ona bir yuz oturtamiyordum. Sadece sesini duyup onu ariyordum. Artik gercekten merak sinirim artmisti. Onu tanimak istiyordum. Bir aydir her gece konustugum, tum fantazilerini, tum zevklerini bildigim bu yabanciyi gormek istedigime karar verdim. Bir yandan da ya hayalkirikligina ugrarsam diye korkuyordum. Sanirim onu gorme istegim agir basti. Ve birkac gun once aradiginda bunu ona soyledim. Bunun mumkun olmayacagini soyleyip telefonu kapatti. Ne yapacagimi bilemedim. Telefonunu bilmedigim icin onu geri arayamadim. Iki gun boyunca evden cikmadan aramasini bekledim. Keske hic boyle bir teklifi yapmasaydim. Keske hic sesini duymasaydim. Ona olan arzum gittikce buyuyordu. Sanki hicbir erkegi bu denli istememistim. Butun gece uyuyamamistim, sabah dogru bir elimde telefon dalmisim. Kapi sesine uyandim. Saat daha 10 bile olmamisti, uzerime sabahligi gecirip kapiyi actim. Kuryeci genc bir cocuk elindeki kocaman paketi bana uzatip gitti. Paketi alelacele actim, icinden kirmizi dar mini bir elbise, lacivert sivri topuklu bir cift ayakkabi ve sari bir zarf cikti. Zarfin icindeki kartta bir tekne partisinin davetiyesi vardi. Bir de el yazisiyla kucuk bir not ilave edilmisti “sen istedin…”

to be continued...

2 yorum:

nocturnal dedi ki...

merhaba...devamını merakla bekliyorum...

nocturnal dedi ki...

daha ne kadar bekleteceksin miss ela?