Uyandigimda hala yanimdaydi...

Sanirim gitmeden son bir kez daha beni becermek derdindeydi. Sabahlari bu yuzden sevmiyorum. Butun suc geceyi birlikte gecirdigim adamlarin… Sabahlari bir an once gitmeleri icin elimden gelen herseyi yapiyorum. Onceleri uyuyorum numarasi yapiyordum ama inanin bana erkekler ruyamda bile beni sikebilirler. Uyuma numarasi cogu zaman cok daha kotu sonuclar verebiliyor. En mantiklisinin gitmek icin kalkip ayni anda kapidan ciktiktan sonra bir sokak yuruyup geri donmek olduguna karar verdim. Sirf bu yuzden kosedeki bankada veznedar olarak calismaya baslayabilirim. Gerci, yapmadim degil. Cogu zaman hem kosulsuz seksi kiskirtacak hem de kosullu sabahlari engelleyecek mesleklerle tanistirdim kendimi. Mesela; hostesim ve sabah ucusum var gibi ya da ingilizce ogretmeniyim sabah dersim var gibi…Tabi adamin arabasi varsa ve israrla ise birakmayi teklif ederse; iste o an, o an geri donusu cok zor olan bir yolun basidir. Ne kadar nazikce reddedilirse edilsin eger adam ise birakmayi kafasina koyduysa, hayali isyerine kadar arabayla gidilip, taksiyle geri donmek gerekir. Yine de tum bunlara aldiris etmeyen ve sabahin korunde de olsa tekrar sevismek isteyen, bunun icin gerekirse saatini kurup iki saat uykudan sonra bile son bir kez daha, hadi lutfen diyen adamlar var.

Iste bu adam da bunlardan biriydi. Uyandigimda hala yanimdaydi. Bir eliyle kendini digeriyle beni oksuyordu. Bense sadece ve sadece uyumak istiyordum. Uyumak. Onu orada bu denli istekli gorunce cok sinirlendim. Evet, dun gece onu eve ben davet etmistim, ama o dun geceydi, ve artik gece bitmis, gun baslamisti. Yeni bir gune eski bir erkekle baslamak da neyin nesiydi. Yeni bir gun ancak yeni bir erkekle baslanirsa, yeni bir gun olabilirdi. Ondan kurtulmam icin once ismini hatirlamam gerekiyordu. Kafami yastiga gomup dusundum. O ise hic orali degildi. Usulca yanima sokulup ciplak bedenini bana surtmeye devam etti. Sirtimi opmeye basladi bir yandan da kalcalarima dokunuyordu. Hala ismini hatirlayamamistim. Belki de soylememisti zaten. Belki de hic tanismadan sevismeye baslamistik. Tanrim, biran once kurtulmaliyim, bir an once evimi terketmeliydi. Aklimdan binlerce senaryo gecti, acaba adamla tanistigimda bir meslek belirtmismiydim. O butun bunlardan habersiz, dokunuslarina kendince bir hiz katmisti. Cabuk olmam gerektigini, parmaklarini icimde hissettigimde anladim. Kulagima nefesiyle karismis sesiyle “Dun gece yaptigini yap, hadi nazlanma” dedi. “O dun geceydi ve bu, bu sabah, ismini bile hatirlamiyorum, lutfen kapiyi cekip git, ve uyumama izin ver” demek istedim. Bunu neden diyemedigimi bilmiyorum. Gercekten de bilmiyorum. Aniden yataktan firladim, “Kahretsin saat 8 olmus” dedim, “Gec kaliyorum, cok onemli bir toplantim var” . Banyoya gidip, dusu actim. Tuvalette biraz oturduktan sonra, umarim giyinmistir ve benden once cikar diye dua etmeye basladim. Vucudumu biraz islatip, havluyla odaya girdim. Adam hala oylece orda yatiyordu. Sanki beni duymamis gibiydi. Goz goze gelmemeye calisarak yuksek sesle tekrarladim “bir an once cikmaliyim, yoksa patron bozuk atar”. Dolabi acip uzerime birseyler giymeye basladim. Herseyi inanilmaz bir hizla yapiyordum, -ise gec kalmis kadin profili- bir yandan da “umarim ne is yaptigimi sormaz, umarim ne is yaptigimi soylememisimdir, umarim bir an once kalkar ve gider, umarim, umarim” diye dusunuyordum. Hazirlandim, hatta oyle ki banyoya gidip makyaj yaptim, sacimi topladim ve geri geldim. Hala oylece yatakta yatmis beni seyrediyordu. “Uzgunum, gitmem lazim, Pazartesileri hep cok yogun oluyor” dedim. Yuzume anlamsizca bakip guldu ve “bugun Pazar” dedi... FUCK!