anal bir trafik kazasi...

Yagmurlu bir aksamin bogaz koprusune giris trafiginde sikismis bedenimi, zevzek radyo kanallariyla avutmaya calistigim, her korna sesinde, kornayi calanin da caldiranin da kafasini direksiyona vura vura parcalamayi hayal ettigim, sileceklerime konsantre olarak ofkemi dindirme cabasi icinde oldugum bir aksam, ani bir sarsintiyla goguslerimi direksiyona carparak irkildim. Dikiz aynasindan arkamdaki arabanin benimle coktan anal bir girisimle birlestigini gordum. Icimden ona kadar saymak yerine, cantamdan kirmizi ruju alip dudaklarima surdum. Usulca kapiyi acip arabama ne kadar tecavuz edildigini gormek icin arkaya dogru ilerledim. Benim indigimi gorunce beyefendi camini araladi, yagmurda islanan bedenim ona duydugum ofkeyi damla damla arttiriyordu. Yanina gittim,

-Saga cek!

-Kusura bakmayin, bir anda oldu, sigorta sirketim..

-Saga cek dedim!

Arabama geri donup once onun saga cekmesini izledim sonra ben de saga sinyal verip onun arkasina park edip, dortluleri yaktim. Yagmurla birlikte korna sesleri de artiyordu. Birkac dakika arabada durup onu izledim. Yagmurda islanmamak icin arabasindan inmiyordu, surekli cep telefonuyla birilerini ariyordu. “ahmak…” Tekrar arabamdan inip, onde park ettigi arabasina yaklastim, cama vurdum. Bir elinde cep telefonu telasla cami acti. Ani bir hareketle elindeki telefonu alip yere atip, topuklu ayakkabilarimla ezdim. Dehsete kapilmis bir sekilde bana bakip,

-Hanimefendi, n’apiyorsunuz? Bakin, yanlislikla oldu, ben zarari karsilamaya hazirim.

-Simdi sira sende, in arabadan!

-Bakin, isterseniz polis cagiralim, yani ben, aramizda hallederiz diye dusunmustum.

-Halledecegiz zaten, in arabadan.

Oyle saskindi ki, inmek icin hamle yaptiginda emniyet kemerinin takili oldugunun bile farkinda degildi. Beyefendinin kapisini acip onu arabasindan indirdim. Aslinda fena bir adama benzemiyordu; 40 yaslarinda, kumral, takim elbiseli, evil oldugu her halinden belli, sumsuk bir herifti iste. Ama dikkatsiz araba kullanmanin cezasini cekmeliydi. Karsimda simdi ne yapacagiz der gibi bana bakiyordu. Kravatindan tutup arabasinin onune getirdim.

-Yat yere!

-Anlamadim, pardon, sey saka yapiyorsunuz herhalde, bakin isterseniz simdi

-Anlasilmayacak birsey yok, yere yat!

Yagmurdan islanmis yola isteksizce oturdu, ne olacagindan habersiz oylece bana bakiyordu. Ayagimla bedenini yola yapistirdim.

-Dikkatsiz araba kullanmanin cezasi ne bilmiyor musun?

Kafasini zavalli bir sekilde iki yana salladi.

-O halde ogrenmenin zamani geldi.

Usulca sag ayagimla uzerine bastim.

-Yapmayin, lutfen, bakin cok canim..

-Cezani odemeden burden gidemezsin.

Sonra diger ayagimla karnini ezmeye basladim. Onu orada ezmekten o kadar cok zevk aliyordum ki, etraftaki diger arabalar umrumda bile degildi. Tek amacim ona yaptiginin bedelini unutmayacagi sekilde odetmekti. Gittikce daha sert basiyordum ustune, once parmak ucumla sonra ayakkabimin topuguyla ona varligimi hisettiriyordum. Acidan kivraniyordu.
Son bir kez iki ayagimla uzerine ciktim,

-Zavalli bir adamsin sen! Tekrar et ne kadar zavalli oldugunu soyle bana.

Agirligimi tasiyamaz hale gelmisti, guclukle kivranarak

-Zavalliyim ben

-Aferin, iste bu kadar.

Uzerinden indim. Yerde sirilsiklam olmus bir halde acidan kivraniyordu.

-Bir dahaki sefere daha dikkatli ol!

Beni duymadi bile, hafifce dogruldu, ellerini yuzune goturdu. Arkami donup arabama gittim. Ofkem tam anlamiyla gecmemisti sanki, son birsey daha yapmaliydim. Arabama binip calistirdim, onun yerde cep telefonunun parcalarini toplamasini izledim. Tam arabasina bindigi sirada, sert bir gaz hamlesiyle, arabasina arkadan carptim, Geriye alip yavasca gulumseyerek yanindan gecip gittim. Sonunda rahatlamistim…